20. günümüz bugün heyecanlı yavru tavşanım.
Kaka yaparken tam bir süperkahraman gibisin. Ellerin kolların bir ileri bir geri, bir yukarı bir aşağı. Ve o muhteşem sesler. Benim sana gururla bakan bakışlarım. Senin sakinleşen ve beyazlaşan kırmızı minik suratın. Mutluluğun tablosunu çizdik mi, çizdik.
Bazen ben uyuyorum ve senin açlığınla orantılı hızlanan nefes alışverişlerinle uyanıyorum. Ev ahalisinden biri uçarak seni bana yetiştirmeye çalışıyor. Sonra senin heyecandan elin, kolun, dilin birbirine karışıyor ve ağzınla bir türlü hedefi yakalayamıyorsun. Ben oracıkta seni yiyip bitirmek istiyorum. Heyecanlı yavru tavşanlığın tam olarak buradan geliyor. Sonrası uzun uzun copcopcopcopp.
Altını değiştirirken dünyanın en sakin bebeğisin. Bir kere kafana tam isabetle çişini yapmış olabilirsin ama o da bizim hatamız. Her alt değiştirmede ne aradığımı bilmiyorum ama bezini açıp ne var ne yok diye bakıyorum. Sonra da elimle bezi tartıyorum. Ne kadar ağırsa gururum o kadar büyük. Aptal mıyım neyim.
Rüyanda bazen çok acıklı bazen de çok komik şeyler görüyorsun. Acıklıysa derin derin iç çekip, komikse de çapkın çapkın gülümsüyorsun. Sonra ellerin göğsünde, parmaklar maniküre hazır pozisyonda açılmış, alt dudak yer çekimine karşı koyamaz vaziyette uyuyorsun. Seni uyutmanın bütün zorluğuna rağmen o sahne öyle cezbedici ki benim için, seni uyandırmak pahasına cop diye öpüyorum. Sonra bir saat daha uyutmak için uğraşıyorum.
Çok yoruldum ve çok mutluyum.
Çok zor ve çok muhteşem bir 20 gündü.
Teşekkür ederim bal oğlum, süt kokulum.
Ağzını burnunu yemek istiyorum.