Bu yazıyı
yazmaya Demir 3 aylıkken karar verdim. Aslında tam 3 aylık 8 gündü. Doğduğu ilk
günden beri, sanki karnımda meme emme üzerine uzun uzun çalışmış ve uzmanlığını
almış gibi, hiç sorun çıkarmadan ve otoritelerin bütün saat sınırlamalarına rağmen(bilmem
kaç saatte bir emzireceksiniz gibi)
kulak asmadan çok profesyonelce ve bize dayatılmaya çalışılandan çok
daha sık emen, her emzirme öncesi heyecandan eli kolu ayağı birbirine karışan,
sonrasında mutlaka ama mutlaka bi gülücük atıp uyuyan bebeğim ansızın meme
grevine girmeye karar verdi. Hayatımın en çaresiz ve mutsuz günüydü. Hiç
abartmıyorum. Az önce saydığım umut vaat eden nedenlerden dolayı 2 yaşına kadar
emzirmeyi istediğim ve bebeğimi emzirdiğim saatleri hayatımın en mutlu, en işe
yarar, en duygu yoğunluğu tavan yapmış anları olarak gördüğüm için minik, süt
kokulu bebeğimin birdenbire meme emmeyi reddetmesi resmen hayatımı kararttı.
Saat
başı çılgın bir istekle beslenmek isteyen oğlum, O’nu emzirme yastığına
yatırmaya yeltendiğim anda ağlamaya başlıyordu. Sadece uyurken emiyordu ve bu
da gündüz sadece 3 kere emmesi demekti. Hiç kimseden böyle bir şey duymamıştım.
Daha yeni İstanbul’dan gelmiştik, yolda Demir yorulmuştu, terlemişti, rahat
edememişti, ondan mı deyip kendimi suçladım. Acil randevu alıp doktorumuza
gittik. Doktorumuz olan hanım, bana uyduruktan birkaç soru sorup sonra da kendi
kızının da böyle memeyi reddettiğini, bir daha hiç emmediğini, mamayla
büyüdüğünü, ama sapasağlam olduğunu söyledi. O doktorla o dakika işimiz bitti.
Belki kendince haklıydı ama duymak istediğim bu değildi. Demir o günden
itibaren mama almaya başlasa, çok sağlıksız bir çocuk olacağını düşünmüyordum
tabi. Sadece hormonlarımın, vücudumun, yaradılışımın ve süt dolu taş gibi olmuş
göğüslerimin bana gösterdiği yolu takip etmek istiyordum. Çocuğumu en doğal, en
zorlamasız, en olduğu gibi, en mucizesine inandığım yolla, emzirerek beslemek
istiyordum. Başka bir doktordan randevu
aldık. Doktor idrar tahlili istedi. Ama bütün gün çok az beslenmiş çocuğumun
vücudundan idrar için harcanacak sıvı çıkmıyordu. Bezi kupkuruydu. Kupkuru
bezin nasıl kocaman bir mutsuzluk olabileceğini hiç düşünmemiştim. O güne kadar
her sabah uyanıp, Demir’in bezini açıp, minicik oğlumuzun nasıl bu kadar çok
çiş yaptığına şaşıp, o bezin en az bibuçuk kilo filan geldiğine birbirimizi
ikna etmeye çalışıyorduk. Ne güzelmiş o her noktası çiş dolu bezler ah. Ahhhh ah!
Bu arada internette sürekli bu durumla ilgili bir şeyler bulmaya çalışıyordum
ve bir yığın nursing strike/meme grevi yazılarına denk geldim. Genellikle 3 ay
civarı görülüyordu, annenin parfümünü(ki ben kullanmıyordum), şampuanını(evet
değiştirmiştim:/) değiştirmesi, ortamın değişmesi, bebeğin etrafındaki
kişilerin değişmesi gibi bir sürü nedeni olabilir yazıyordu. Bazı anneler
bebeklerinin bir daha hiç emmediklerini yazmış, bazıları da bikaç gün içinde
tekrar emzirmeye dönebildiklerini. O kadar çaresizdim ki, Demir’i
emziremiyorsam ne faydam var, benim anne olmamın ne anlamı var(büyük salaklık
şimdi görüyorum,korkmayın), altını değiştirip uyutan başka birisi bakabilir
artık çocuğuma gibi milyon tane depresif
ve saçma düşünceyle kendimi bir günde on yaş yaşlandırmayı ve çürütmeyi
başardım. Bu arada Demir’e ısrarla mama vermiyordum, uyuduğunda emziriyordum ve
sağdığım sütü idrar tahlili isteyen doktorun tavsiyesiyle şırıngayla ağzına
sıkıyordum. Sonunda yavrum idrar örneği için gerekli sıvıyı verdi ve biz
sonuçlar iyi mi çıksın kötü mü çıksın bilemediğimiz testin sonuçlarını
beklemeye başladık. Demir aç ama mutluydu. Gülüyordu, aguluyordu, sanki rejime
karar vermiş mutlu ve kararlı bir bebekti. Bütün anne olan arkadaşlarımı
aradım, sosyal medyadan tanıdığım belki bir faydası olur diye inandığım
insanlara mail attım, anneme ağladım, Erman’a ağladım, Demir’le konuştum
olmadı. Banyoda, yürüyerek, karanlıkta, müzikte, tam sessizlikte, açık havada
ve daha şu an aklıma gelmeyen muhtemel bütün farklı şart ve pozisyonda
emzirmeyi denedim. Belki biraz memeyi alıp birkaç yudum alıyordu Demir, ama
sonra geri bırakıp huysuzlanıyordu. Yediğim bir şeyden mi oldu dedim, sütümün
tadına baktım, buzluktaki sütleri vermeyi denedim, biberonla vermeyi denedim,
parmağımla yalatmayı denedim, denedim, denedim, yoruldum. Gece oldu. Demir
uykuda eskisi gibi 2 saatte bir emdi, oğlumun karnı doydu, biraz olsun
rahatladım. Ertesi gün test sonuçları çıktı ve her şey normaldi. Herhangi bir
hastalık, enfeksiyon Demir’in meme grevinin sorumlusu değildi. Aynı hastanenin
randevu alamadığım ve güvendiğim bir doktorunu koridorda pusuya yatıp bekleyip
yakaladım ve ona dünyanın en acıklı sesiyle durumumu anlattım. Şampuanımı
değiştirip değiştirmediğimi(değiştirmiştim), regl olup olmadığımı(olmamıştım),
yakın zamanda düzenimizde büyük bir değişiklik olup olmadığını(İstanbul seyahati)
sordu. Sessiz ve karanlıkta, uykuya yakın ya da uyurken emzir, vazgeçme dedi.
Duymak istediğim buydu. Sonunda. O gün Demir biraz karanlıkta, biraz açık
havada, biraz şırıngayla uyanıkken emdi. İnsanın bir şeyin kıymetini kaybedince
anlayışının bilmiyorum kaçıncı örneğiydi. Ertesi gün daha çok emdi. Ve 3. Günün
sonunda Demir biraz zayıflamış, ben mutsuzluktan yaşlanarak tarihe geçmiş bir
şekilde bu meseleyi kapattık. Bugün Demir tam 18 aylık. Olayların böyle
geliştiğine ve kucağıma atlayıp memee diye bluzümü çekiştiren bir küçük danaya
sahip olduğum için çok mutluyum.
Bu yazıyı
yazıp yazmama konusunda çok tereddüt ettim. Anneler için emzirme meselesinin
farklı anlamlar taşıdığının farkındayım. Bu yazı, bütün anne-bebek-meme
üçlüleri için ideal bir hayat öngörüsü yapmıyor. Demir ve benim için, benim şu
an arkaya dönüp baktığımda iyi ki o kadın doktoru dinlememişim dediğim bir tespit
yapıyor yalnızca. Ben emzirme meselesine, kendimi frenlemeye çalışsam da biraz
fazla takıntılı olduğu hissedebiliyorum. Bunda bizim ailede klasikleşmiş uzun
süre emzirme hikâyeleri ile büyümüş olmamın etkisi çok fazla muhtemelen. Annem 3
yaşına kadar, ben 2.5 yaşına kadar sadece anne sütü ile beslenmişiz. Yani arada
ekmek peynir filan tırtıklamışızdır belki ama memeden kesilip katı gıdaya
geçtiğimizde sindirim sistemimiz katı gıdalara alışık olmadığı için hasta
olacak kadar süt temelli beslenmişiz. O günlerde kabul etmesem de bu hikâyeler
üzerimde mutlaka baskı oluşturuyordu. Annem telefonun ucunda çaresizce, belki
benden daha çok üzülürken Demir’in meme grevine, sohbet arasında bizde hiç
böyle bir şey görülmedi kızım derken istemeden canımı acıtıyordu(Canım annem
yazıyı okuyorsan hemen üzülme, beni üzmek istemediğini tabi ki biliyorumJ). Yaşadığımız dönemde anne olmanın en
çok neyini sevmiyorum biliyor musunuz? Etrafta müdaheleci o kadar çok ses var
ki gürültüden kendi sesimizi duyamıyoruz. Emzirme meselesi bunun en iyi örneği
sanırım. Kendi ailemiz, anne olan arkadaşlarımız, anne olmayan arkadaşlarımız,
benim gibi anne blog yazarları, internetteki forumlar, makaleler, haberler,
komşu teyzeler, kayınvalideler, kuzenler, görümceler, reklamlar…Mesela o kadar
çok “6. aydan sonra anne sütü azaldığında…” diye devam eden reklama maruz
kalıyoruz ki, bana Demir’in 6. ayında da bir haller oldu. Doktorların da o
zamana kadar satır aralarında verdiği mesajla sütümün kalitesinin aniden 6. ayda
düşeceğini ve bebeğimi yeterince besleyemeyeceğini düşünmeye başladım. Yani
buna düşünmek denemez. Buna aklım inanmıyor da, dünyanın geri kalanı yalan
söylüyor olamaz diye inanıyormuş gibi mi yapıyordum bilmiyorum. Ama sonuçta
etkilendim ve o ay katı gıdaya geçiş yapacağız ve Demir’e iki kaşık yoğurtla
biraz meyve püresi yedireceğim diye oğlumu doğru düzgün emziremedim. Emzirememişim.
Ay sonu doktor Demir’i tartıp ancak önceki ayın üçte biri kadar kilo aldığını
ve bir şeyleri yanlış yaptığımı söyleyene kadar. Orda O’na bana sütümün
kalitesinin ve besleyiciliğinin düşeceğine beni inandırmasının yanlışların en
manyakçası olduğu söylesem fena olmazdı. Neyse katı gıdaya biraz geç başlamaya
karar verdik. O ay da, sonraki ay da, hatta memeyi kesene kadar Demir’in
gelişimi ile ilgili bir sorun olmadığı sürece anne sütünü beslenmenin temeline
koyduk. Yaptığım bu tercihin 100% arkasında mıyım? Değilim sanırım. Demir’in
pilav, makarna ve pirzola dışındaki hiçbir yiyeceğe sempati duymuyor olması ve
sofraya otursak bile beni masadan kaldırıp, emip, sonra belki minnak midesinde
yer kaldıysa bir şeyler yemesi beni biraz düşündürüyor. Emzirmeyi kestikten
sonra düzeleceğini umuyorum.
Konuyu çok dağıttım ve çok uzattım. Topluyorum.
Kendimle ilgili bazı endişelerim var. Anneliğimi emzirmeyle fazlasıyla bağdaştırdım.
Demir’in beni o emzirdiğim için bir tık daha fazla sevdiğini düşünüyorum ve o
tıkı çok önemsiyorum. Oğlumu emzirirken, tıpkı karnımda bir beden içinde
beraberce yaşadığımız zamanlardaki gibi yakın olduğumuzu hissediyorum ve
ikimizin arasında başka kimseyle yaşamadığımız böyle mucizevi ve böyle özel bir
şey olmasını çok seviyorum. Memeden kesme sürecinde bir psikoloğa görünmem
gerekebilir. Yazdıklarım size fazlaca hastalıklı da gelebilir.
Bu yazıyı benimle
aynı şeyi yaşayıp, internette çaresizce umut arayan bir anneye biraz moral olur
belki diye yazdım. Normal şartlar altında bir bebek için en iyiyi annesinden
daha çok kimsenin düşünemeyeceğine inanıyorum.
Bütün anneler ve güzel
bebekleri, hepinizi seviyorum.
Dünyanın en mutlu ve en korkak ve en cesur ve en
ürkek kabilesi olduğumuzu düşünüyorum.
Funda seni çok iyi anlıyorum.Ben de emzirme olayından müthiş keyif alan mutlu olan bir anneydim.Başta sağlık problemleri gibi nedenlerle ve etrafın sütün mü yetmiyor demeleri beni bu işten soğutmaya çalışsa da yılmadım ve 2 yaşına kadar emdi kuzucum.Ya da danam desem daha doğru olur.Her ay tartıda onun öyle güzel kilo aldığını görmek bana dünyanın en güzel en yararlı işini yapıyor gibi gurur verdi.Yapıyordum aslında ama tek ben değildim sonuçta bunu yapan değil mi.Onun emerken bir elini memenın üzerine koyması oynaması ağzınn kenerından süt akması bilsen nasıl mest ediyordu beni.Bir de çalıştığım için gün içinde göremiyor olmak daha çok özlememe sebep oluyor ondan çok ben özlüyordum başbaşa geçen saatleri.Bir de oğlumun bir huyu vardı bebekken emzirirken kesinlikle ona bakmalıyım ve kimse ile konuşmamalıyım.Kazara biri birşey sormuş ben de cevaplamış olayım vay halimize.Çatlayana kadar ağlar inatlaşır sakinleşene kadar memeye yüzünü dönmezdi.Ama her zorluğa göre çok güzel zamanlardı.Ve ben bu kadar uzun emdikten sonra çok zor bırakır derken belki de süt artık çok az geldiği için bıçak gibi kesti bir kaç günün içinde.Geldi açtırdı öptü kapat dedi gitti.Ay ağlayasım geldi.Ne çabuk büyüdü de ben böyle mazi gibi anlatıyorum yahu.Neyse uzattım lafı.Ne güzel yazmışsın duygularını kaygılarını korkularını.En güzel annelik zaten hissedilirek yaşanılan.Bak yine en doğru kararı sen vermişsin.Yılmamış pes etmemişsin ve şuan yaptığınla gurur duyuyorsun.Demir çok şanslı bir bebek ve sen de çok şanslı harika bir annesin.Sevgiler.
YanıtlaSilNe tatlısınız ve ne benzer şeyler yaşıyoruz çoğumuz. Demir de bir dönem sadece evdeki yatakta ve yatar pozisyonda emmek istiyordu ve ben evden Demir'le çıksam bile maksimum 2 saat uzaklaşabiliyordum. Neyseki gecti, şimdi havada karada farketmez, istediği zaman istediğini alıyor:)
SilÖncelikle hoşgeldin! Daha sık yazsan iyiydi :)
YanıtlaSilBen de emzirmenin annelikte ve bir anne için çook önemli olduğunu düşünüyorum. Ege 11 ay 1 haftalık iken bu greve girdiğinde, doktorumuz ve doktor ailem de dahil olmak üzere, oğlumun artık neredeyse yaşına geldiğini, gerekli gıdayı bunca zaman almış olduğunu, artık normal gıdaya geçsem de sorun olmayacağını, sütten kendi kendine kesildiği bir travma yaşamadığı için çok şanslı olduğumu söylemelerine rağmen, yine de 3 hafta daha emzirmeye (senin dediğin şekillerde) sağmaya ve sağdığımı vermeye çalışmaya devam ettim. Ama sağdığım sütü de ağzından püskürtüp kesinlikle içmeyip lavaboya dökmek zorunda kalınca, benim de ennn zorlandığım şey mecburen oldu ve 1 yaşındayken istemeden de olsa sütten kesmiş oldum. "Oğlumu emzirirken, tıpkı karnımda bir beden içinde beraberce yaşadığımız zamanlardaki gibi yakın olduğumuzu hissediyorum " demişsin ya, aynen ben de böyle hissediyordum ve en az 2 yaşına kadar belki (emdiği sürece) istediği zamana kadar emzirmek istiyordum. Ama oğlum istemedi.
Şimdi en azından kendi seçimiydi diyorum. 11,5 ay anne sütünü alabildi diyorum. Ve yemek konusunda sanırım haklısın biliyormusun, Ege şu an her türlü sebze ve meyveyi bir şekilde yiyor. Demir sütle doyduğu için ek gıda yemiyor olabilir. Ama doktorun dert etmiyorsa sen de dert etme, nasıl olsa 7 yaşında olup, 70 yaşında olup hala anne sütüyle beslenen insan yok :) Elbette normal gıda alacak bir gün. O zamana kadar, size mutluluklar diliyorum. O anların keyfini çıkarmaya devam et :) Ahh ne güzeldi o günler....
Ben de böyle anacağım bu günleri kesin. Hepimiz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz bu acemi annelik döneminde. Ben üzüldüm, yoruldum ve hatta çürüdüğümü hissettim ama şimdi iyi ki öyle delirip inat etmişim diyorum. Teşekkürler yorumunuz için.
Silkeşke bunu daha önce yazmış olsaydınız keşke...
YanıtlaSil:((((
SilBenim her iki cocugumda da ayni sey oldu. 3-4 ay arasi memeden asiri soguma ve uyku disinda emmeme... Ben bebekken annemde de oldugunu duydugum icin israrla ve sabirla hallettik o sureci ve o surecten sonra da asiri bagimlilik basliyor uzuun bir sure devam ediyor :)
YanıtlaSilSiz ikincisinde tecrübeli olduğunuzdan panik olmamışınızdır, ben kendimi kesmek üzereydim. Geçmiş olsun hepimize:/
SilNasil guzel yazmissiniz. Sizi ve emzirme mucadelenizi cok takdir ettim!
YanıtlaSilteşekkürler^^
SilBen de sizi takdir ediyorum fedakarlığınız ve hassasiyetlerinniz için.. Hele ki bu yazıyı kaleme almanız, aynı süreçte dayanacak gerçekler arayanlar için çok iyi olmuş.
YanıtlaSilFakat, size katılmadığım noktalar var, örneğin özellikle 9. aydan sonra katı gıda beslenmesinin anne sütünün önüne geçmesi gerektiğine inanıyorum. Ben de 2 sene emzirdim oğlumu şu an 2. oğlum da altı aylık ve ben de emzirmeyi aşırı önemseyip seviyorum.
Yine fakat, emzirmeyi çok önemseyip çok sütüm var diyerek, 7 ayda da tamamen anne sütü temelli beslediğim oğlum gelişimde en üst sınırda olmasına rağmen o ay çok az kilo almıştı. E o zaman sizinki mi doğru benimki mi? Sizinki de benimki gibi gelişecekti belki gıdaya başlamasaydınız, o zaman bu kadar kendini suçlamak neden:)
Ayrıca 2. oğlum hep ortalamalarda geziyor boy ve kiloda. Büyük oğlumla arasında aynı ay için tam 1 kilo fark var hep. Ben de kendimi ve sütümü suçlamaktan alamıyorum kendimi, yoruluyor muyum, yapamıyor muyum? Ne demişler, annelik hep bir kendini suçlu hissetme halidir.. Suçlamayalım, akışına bırakalım, ne kadar denersek de aslında hep öyle olacaktı kim bilir?
Bir de ayrıca keşke bana önceden söyleselerdi dediğim şeyi şimdi size söylemek istiyorum, çocuğunuza aşkla bağlısınız, sevgi karşılaştırılmaz bir olgudur, fakat ya siz çoğundan daha güzel ifade ediyorsunuz, veya tutku haline getirmişsiniz, çok inanılmaz bir aşk yaşıyorsunuz vs her ne ise:
Biz de ilk oğlumu dünyanın merkezine oturttuk ve çok çok üstüne düştük. Ve kardeşi olunca öyle acı çekti ki… Çünkü ne yaparsanız yapın sizden 2 tane olmayacağına göre ilkine ayırdığınız vakit ve ilgi asla aynı OLMAYACAK, sevgisi değişmese de, emmek vazgeçilmez bir tutku haline gelirse de sizi diğer bebeği emzirirken görmesi ne acı oluyor, siz bile o sizi öyle gördüğünde kendinizi ihanet ediyor olarak hissediyorsunuz. İşte o zaman ikimizin arasında başka bir kimseyle yaşamaya başlayacaksınız..
Bebekler öyle güzel şeyler ki ve siz de öyle iyi bir anne profili çiziyorsunuz ki, kendinizi bunları bir daha yaşamaktan asla mahrum etmeyin. Ama oğlunuzu serbest bırakın, özgür bırakın, kendi ayakları üstünde güçlü yükselsin, sizin sonsuz sevginizi hep arkasında hissederek..
Tuğba D. (yazmayacağım demiştim ama hem yazdım hem abarttım)
Ne zamana kadar beslenmenin temelinde anne sütü ne zamandan sonra katı gıda olacak sorusu öyle acaip ki. Şu anda gittiğimiz doktorumuzun duvarında kocaman bir poster var. 2 yaşına kadar beslenmenin temeli anne sütü diye. Demirin katı gıdaya geçişi pek bilinen anlamda bir geçiş değildi, yaşıtları 3 öğün yiyorsa Demir ancak 1 öğün yiyordu bütün gün ve gelişiminde bir sıkıntı görünmüyordu. O yüzden kimsenin durumu kimseye uyarlanamıyor. Ne sizinki yanlış ne benimki diye düşünüyorum. Diğer konuda ise, Demir'i ancak başka herhangi bir annenin çocuğunu sevdiği kadar sevebiliyorumdur. Ama sevgimi gösterme konusunda haklısınız, şovu severim:P. Demir ilerde bir kardeşi daha olacak mı onu bile bilmiyorken, böyle bir ihtimal için hislerimi dizginlemeye çalışmayı, bilmiyorum çok kendime göre bulmuyorum. Umarım şımarık bir çocuk olmaz, sadece sevildiğinden emin mutlu bir çocuk olur. Teşekkür ederim yorumun için^^
SilYazınızın tamamını okuyamadım ama şöyle bir yorum getirmek istiyorum. Kızım 1.5 yaşına kadar emdi, şuanda 12 yaşında. öyle zırt-pırt hasta olmaz, hiç antibiyotik içmedi desem yeridir. Ve ben bunun sebebinin anne sütü alması olduğunu düşünüyorum. Emzirebildiğiniz kadar emzirim :)
YanıtlaSilBenim temennim de o, teşekkürler:)
SilCok guzel bir konu bende bloguma beklerim http://emndnys.blogspot.com.tr
YanıtlaSilŞu an 6 aylık bir kızım var ve emzirme ile anneliğin bağdaştırılması konusuna en az senin kadar takığım. Aynı manyakça düşünceler, kızım 3 gün çok az emip başını çevirince benim aklımdan da geçti ama evin en sessiz köşesinde ısrar ederek tekrar emzirebildim. Yalnız bir memeden feragat etmek zorunda kaldım çünkü sol tarafı uyku haricinde kesinlikle emmiyor. Bebeğim ilk ay yeterli kilo alamayınca doktor hemen mama takviyesine başlattı. Evet kilo alması için ağlaya ağlaya başladım ama doktorun dediği gibi değil. Yani her öğünde koca bir şişe mama yerine tüm gün emzirip bir 30 ml ile takviye yaptım ve süt giderek arttı. Aylardır da tek memeyle gayet güzel kilo alıyor. Şimdi ek gıdaya geçicez ama yine doktoru dinlemicem mesela. Meyve yerine sebze ve yoğurtla başlayıp doğru olduğunu hissettiğim şekilde ilerlicem. O bahsettiğin baskı var ya, insanı anneliğinden şüphe ettirir. Süt mevzuu cidden benim çok canımı yaktı bu nedenle etrafta bilmiş bilmiş konuşan doktorlar dahil herkesten nefret ediyorum ve aynen dediğin gibi, duymak istediğim şeyi duyana kadar peşini bırakmıyorum. Mamadan sonra demir ilacı dayatmasına da karşı çıktım, sen veriyo musun Demir'e demir ilacı:)
YanıtlaSilGrevden sonra ben de yoluma sağ memeyle devam ettim, olayın o boyutunu da yazıp yazıyı destana çevirmeyim istedim o yüzden yazmadım. Şimdi zaman zaman sağa çekiyorum simetrim bozuk ama kimin umrunda:P
SilAh evet simetri hatta birazcık ucubelik benimkisi, ama evet kimin umurunda:)
SilBana şevk veren blog sayfanız için teşekkürler..6. ayımızdayız bizde oğlumla:) tekipteyim sizi.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, mutlulukla sağlıkla büyüsün oğlunuz işallah:)
SilAh ah o grev beni de mahvetti ve ben çaresizce doktor doktor gezdiğim halde kimse bunun bir grev olduğundan bahsetmedi 'taki ana sağlık merkemizdeki 5 çocuk annesi tecrübeli ebeye kadar .10 günü bulan emme isteksizliği ve sadece geceleri uykusunda emip gündüz aç olduğu için saatlerce mizmizlanan bi bebek ve cinnet geçirmek üzere olan bi anne, kendini yetiştirdiğini sanan onca uzman doktor bozuntusundan olumlu bi ipucu almadan caresizce zaman öldürdü. Neyseki ebe içimi rahatlatan açıklamalarıyla destek oldu. Bu sürecin geçici olduğunu moralimi bozmamami strese girersem bebegimin bunu anlayıp benden daha da uzaklaşmasınin olası olduğunu belirtip beni teskin ederek sabırla beklememi önerdi. Bu konuşmadan bir gün sonra da hiçbirşey olmamış gibi emmeye devam etti kızım. Şimdi 7 ayligiz ek gıdaya geçtiğimizden bu yana yine emme isteksizliği oluşsa da azmedip yenmeyi umuyorum
YanıtlaSilMerhabalar,
YanıtlaSilOncelikle yazınızı çok severek okudum içimi rahatlattiniz. Benim Zeynep'im de 2 buçuk aylık 6 gündür ani bir şekilde grev yapmaya karar verdi. Aç uyuyor diye içim gidiyor. Mama verip vermemek arasında çok kaldım ama sizin yazinizdan sonra vermeme konusunda karar kıldım. İnşallah bizim görevimiz de kısa sürer. Bu güzel yazı için tekrardan Teşekkürler. Sevgiyle kalın :)
anne sütünün çoğunluğu gerçekten de omega 3 mü ve balık yağları aynı güçtemi? http://mollers.com.tr/blog/
YanıtlaSilBenim oğlumda 4.ayına girdi ve 3 haftadır grevde son 4 gündür memeyi ağzına bile almıyor ,halen daha uğraşıyorum ama bu saatten sonra memeye dönermi bilemiyorum :(((
YanıtlaSilNe olur yardim edin :((( 3 aylik cocugum emmiyor memeyi tutuyor bi sure birakiyor idrar yolu enfeksiyonu var bu sebebden dolayi olabilirmi :(( coj uzgunm cokk
YanıtlaSilözet geçsen olmazmıydı okumaktan bıktım 5 satırlık yazıyı romana çevirmişsiniz ahh bu kadınlar ayrıntıları hiç es geçmezler :(
YanıtlaSil