3 Ekim 2013 Perşembe

Demir'in Eli

Demir.
Nasıl her eline geçenin tadına bakmak istiyorsan, bir de gözüne görünen herşeye dokunmak istiyorsun. 
Yeni bir odaya girince mesela, kollarını uzatıp bi duvardan öbür duvara ne varsa önünde hepsine dokunuyorsun. 
Senin dokunuşun öyle güzel ki. 
Sanki bütün ev, Demir bize dokunsun diye nefesimizi tuttuk,bekliyoruz.
 Ya da ben yine süt kokusundan sarhoş oldum, olayları çarpıtıyorum. 
Ama seni ne zaman aramıza yatırsak, babanın bakışlarında "nolur, elini benim yüzüme uzat Demir" yakarışını okuduğuma yemin edebilirim. 


Okur.
Benim Demir için tuttuğum bir günlük var aslında. Kalemle yazılan, gerçek bir defter olan bir günlük. Bu blog Demir'e ithafen değil anneliğe hitaben yazılacaktı aslında ama ne zaman bilgisayarın başına otursam olaylar başka türlü gelişiyor. Hamileliği, doğumu, bebek bakımını, emzirmeyi, bebek alışverişini, gaz çıkarmayı, bez değiştirmeyi ne varsa aklıma gelen anlatmak istiyordum. Çünkü biliyorum ki her bebek, her anne, her hamilelik çok farklı ama benim gibi bebek meselesiyle bebeğini kucağına aldığı anda tanışan, bebek nasıl tutulur, nasıl beslenir, uyutulur, gaz nasıl cıkarılır, minicik bedeni nasıl tasınır, bit kadar burun deliklerinden o kurumuş pislikler nasıl çıkarılır, kağıt gibi ince ve keskin tırnakları nasıl kesilir bilmeyen, eski zamanlardaki gibi bunu göre göre büyümeyen, okul, kariyer, iş güç mesai derken herşeyi bildiğini sanan ama bir bebeği büyütmekle ilgili aslında pratikte hiçbir şey bilmeyen, ve çoğunlukla bir çocuk sahibi olup daha fazlasına cesaret edemeyerek kenara çekildiği için, faydalanacak tecrübeleri bulabileceği kendi kişisel annelik geçmişi olmayan, çok okumuş çok bilmiş, ama annelik hususunda fazlaca acemi ve ilk zamanlar en ufak bir kararı doktoruna danışmadan alamayacak kadar korkak, önce annesinin eski metodlarına burun kıvıran ama sandığından daha kısa zamanda tek otoriteyi annesi olarak kabul edecek o kadar çok kadın var ki. 
Dünyanın en unutkan insanı olarak, ben kişisel annelik tarihimin notlarını kendim için tutarken, belki bu notlardan faydalanan da çıkar diyorum ama blog Demir'e sürekli bir ilan-ı aşk girişiminden öteye geçemiyor. 
Daha çok yazıp, anlatıp, paylaşmak niyetindeyim, umuyorum başaracağım.

11 yorum:

  1. misal ben! resmen beni kastetmişsin, hemen farkettim:)
    o tecrübelerin her bi harfinden faidelenmek icin sabırsızlanıyorum! bebişimi kucagıma almadan, "annneeeee ben anne oldum" demeden o deneyimlerin hepsini duymak istiyorum! cocuk nasıl güldürülür, ne tür şebeleklikler yapılırdan başka bildigim hicbisey yok benim zira! :)
    ama sen yine ilan-ı aşk etmeye devam et, ona hiiiiç lafımız yok <3
    ps: o el örgüsü tulumdan, hani şu yukardaki güççük adamın tüm butlarını hunharca sarmış ve ortaya çıkarmış olandan istiyorum ben de! kime ördürüyoruz? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. minikcim ne kulanma kılavuzu var, ne bir oryantasyon ne temel eğitim semineri:P elimizde kitaplar, doktorların gözünün içine baka baka bişiler kapmaya çalışıyoruz. analık zor iş, elele tutuşup birbirimize destek olalım bence:)

      Sil
  2. gerçekten yalnız değilsin. Önce a bu- bunlar çok önemli tüm yeni annelere yazmalıyım derken tek derdim anı yaşamak oldu. Sorunca da ben şöyle yapmıştım sanırım dediğim, yaşadığımı unutup yine anı yaşamaya odaklandığım günler de sayıca az değil. Evet yapmalısın ve lütfen yap sakın benim gibi tüm bebikler farklıdır, tüm anneler de öyle tüm hamilelik emziklilik de vs gibi cümlelerle rahatlatma kendini:):) Çünkü o rahatlama bi geliooooo ooohh gitmiyor. Mesela bizde bir odayı ona verdik o denli kalıcı :P bi de ne olur böyle de yaz demirli filan da yaz yani. duygularının tercümanı olan cümlelerinin hastasıyım:):) En azından ilerde Mira'ya ha bak işte ben yazamadım ama işte böyle şeylerdi diyebileceğim bir yazıt olsun. Öperim demirin elinden ayağından saygıyla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elvin çok muc muc bi tip değilim ama su an seni öpmek zorundayım, bi koşu bize gelebilir misin lütfen:)

      Sil
  3. :) bütün kadınlar anne olduktan sonra yalnızca ondan bahsetmekten zevk alıyor sanırım.. o çok sevdikleri alışveriş listelerinde bile sadece bebek koyafetleri oluyor bir süre sonra..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahhh ahhh kanayan yaramız. Ben yapmam diyodum, ne sıkıcı diyodum görmemişin bi cocuğu olmuş diyodum, ne diyosam hepsini yaptım:/ Alışveriş konusunda da haklısın ne zaman alıverişe çıksam mothercare, h&m kids, zara baby sonra zaten demir mızmızlanıyor hoop eve:)

      Sil
  4. O kadar güzel anlatıyorsun ki, ne yazsan okunur :)
    Yazdığın sürece ne yazdığına takılmadan zevkle okuyorum.
    Deneyimlerinden de faydalanmak ekstra güzel olur gerçekten.

    Bu arada Demir aynı bana değil mi? :) kocasına aşkla bağlı kadınların çocukları mı babaya benziyordu? :))

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demir zaten ya aynı baba ya aynı ben:)))
      daha ikinize de benziyor diyeni görmedim. Bebek işinin muhteşem yanlarından biri de bu, ayn anda birbirine hiç benzemeyen iki kişiye de çılgınca benzeyebiliyor:)

      Sil
  5. Bayiliyorum, fotograflara, Demir'e, size... yalniz yazdigin bi cumle var ki okurken nefessiz kaldim;-) ne uzun guzel bi cumle olmus . Ayrica kesinlikle tecrubelerini de yaz.yaz ki benim gibi yeni anne olacaklara yol gostersin.
    Kocamaaan opuyorumm..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahaa yazarken yorulmuştum dönüp bölesim gelmedi o cümleyi, kusura bakmayın lütfen:)

      Sil
  6. Hayranim cekirdek ailenize, boyle tatli tatli anlatan dilinize! Dayanamadim ilk yorumumu yapiyorum bin kere masallah size cocuk sahibi olmaya karar vermem an meselesi olucak bu gidisle Demir gibi bi oglumuz olsun biz de yuzumuze dokunmasi icin yalvarir gozlerle bakalim diye ��

    YanıtlaSil