19 Kasım 2013 Salı

6. Ay - Ek Gıda

Demir'cim.
 6. ay senin için nasıl şen kahkahalarının daha da şenlendiği bir ay olarak başladıysa, benim için de acı gerçeklerin  birer tokat gibi yüzüme gözüme sağlı sollu giriştiği bir ay olarak başladı. 
Çok acı gerçek var da, en acısı sanırım 9 ay karnımda, 6 ay da kucağımda seni kendi bedenimin imkanlarıyla milim milim büyütmüşken, 6. ay ile birlikte bu ek gıda olayı yüzünden, sarsılmaz beraberliğimize biraz mesafe koymamız gerekliliği.
 Ben ömrü hayatımda kendi bedenimi hiç bu 9+6 ayda  hissettiğim kadar işe yarar hissetmemiştim. 
Duygusal olarak hiç vazgeçmek istemediğim bu ilişkiye, senin biz sofradayken bize iştah ve merakla bakan o güzel suratın ve tabi bir de gittiğim doktorların, okuduğum kitapların çılgınca ısrarı ve seni sonsuza kadar emziremeyeceğim gerçeği nedeniyle yavaş yavaş yoğurt, meyve püresi, sebze çorbası filan karıştırmak zorundayım. 

Sanırım an itibari ile hayatımın en tatmin edici, en işe yarar hissettirici, en duygusal, en mübarek, en muhteşem, en eşsiz tecrübesi emzirmek. 
Hep bu en'ler yüzünden kendimi biraz aldatılmış hissedecek olsam da, kebapçıda iştahla yaladığın turşuların pamuk suratını soktuğu o ifade var ya, onun hatırına bu duygusal&bağımlı anne modeline sırtımı çevirip bu enteresan macerada sana destek olmaya çalışacağım. 
Bu iyiliğimi unutma evladım^.^



11 Kasım 2013 Pazartesi

Demir 6 aylık❤


Yani yarı yaşına bastı oğlum. 
6 aylık oldu.
 Hayatımın en acaip 6 ayı dememe gerek var mı? 
Yok. 
Kucağıma aldığım, giydirmeye, çevirmeye, taşımaya korktuğum ilk günler, ilk gülücük, ilk kahkaha, oyuncağını ilk tutuşu, agu dolu ilk muhabbet, memeye bağımlı tombik günler, beslenmeye mesafeli fit günler, ilk ba-ba, ilk yuvarlanma, sürekli yere paralel pozisyondan yavaş yavaş oturuşa ve ayakta duruşa geçiş, salıncakta sallanmalar, piyanonun tuşlarına saldırmalar, zıplayan toplarla zıplamalar, kucakta koşma denemeleri, ilk katı gıda girişimleri, ekşiyen o kaşık surat, ilk yüzme dersi, tatiller, akşam eve gelen babayı çoşkuyla karşılamalar, kalabalıklar arasında gördüğü anneye mest eden gülücükler. 
O kadar çok ilk, o kadar çok heyecan, kalp çarpıntısı ve korku, kaygı dolu ki. 
Tam oldu derken, olmayanlar. Ben bu işi çözdüm derken, kör düğüm oluşlarım. 
Yok yapamıyorum derken,  toparlanışlarım.
Hem sevgimde hem korkularımda hep bir aşırılık.
...

Demir'cim.
Mucizeden öte, çok heyecanlı ve eşsiz bir 6 aydı.
Bundan sonraki günler için de sana güveniyor, bu muhteşemliklerin ve atraksiyonların devamını bekliyoruz evladım.
O noktasal gerçeklik minik çeneyi, anarşik saçlarını ve akabinde tüm bedenini dişlerimi sıka sıka kucaklarım.
Ağzını, burnunu yerim.

 

4 Kasım 2013 Pazartesi

Baba oğul


Sanki annelik kadının boynunun borcu da babalık çoğu zaman bir lütuf gibi memlekette.
Demir'cim.
Senin babalığın bir adamın başına gelecek en muhteşem şey olduğunu bilen bir baban var.
Gözlerin böyle parlasın bu kocaman kollarda hep.
Çok şanslısın tüy kafalım.
Çok şanslıyız.