4 Eylül 2013 Çarşamba

pıt pıt, pıt pıt


 Demir. 
Şu an seninle yaşayacağımız gelecekten  beni daha çok heyecanlandıran tek bir şey yok. Ama senin hızlıca büyümenden ve sana dair çıldırırcasına sevdiğim şeyleri aynı çılgın hissayatla hatırlayamamaktan korkuyorum. 
Ayaklarını(ayaklarını deyip geçmek öyle zor ki. Ayaklarının üzerindeki tombul katmanı, tabanının kaymak yumuşaklığını, arkadan bakınca kusursuz birer küre gibi görünen parmaklarını, parmaklarının hareketini, kokusunu), ellerini(buraya da roman yazabilirim ama uzatmıycam:)), bana gülüşünü, boynunun terlemiş kokusunu, dirseğindeki gamzeleri, esneyişini, oyuncaklarınla konuşuşunu, sabahları uyanışını, uyandığımda seni gördüğüm anı, banyoda suları yalamaya çalışışını, uykuya dalarken kafanı yastığa gömüşünü, bezini açtığımdaki gülümseyişi, yani senin bu  minik haline dair ne varsa hepsini aklıma, kalbime kazımak ve hiç unutmamak istiyorum. 
Seni çok, çok seviyorum. 
Titreyen bir burun ve pıt pıt kalp çarpıntıları eşliğinde.


9 yorum:

  1. :) Ne güzel yazmışsınız ya bende son metinde yazdığınız gibi okudum Titreyen bir burun ve pıt pıt kalp çarpıntıları eşliğinde duygularınızı ifade etme SANATINIZA dicem bayılıyorum hiiç ayrılmayın inşallah Sevgiler Sena

    YanıtlaSil
  2. harika bir blogun var.. her detayi yazabilirsin ! Benim Alpcan defterim vardir.. Hamile oldugumu ogrendigim 26 Nisan tarihinde alip bugune dek yazmaya devam ettigim.. Inan okudugumda kendimden geciyorum.. Senin de pek not almaktan geri durdugunu sanmiyorum.. :)) nefis bi annesin ! Demir sansli.. Alpcan'in da oyle oldugunu biliyorum.. Umarim anneleri oldugumuz icin onlar da bizim kadar mutlu olurlar.. Amin :))) x

    YanıtlaSil
  3. nasıl güzel anlatmışsın buradan hissettim o duyguları,resmen hevesleniyor insan :)


    YanıtlaSil
  4. sadece sen degil, şu an ben de kalbim pıt pıt ve burnum sızlayarak okuyorum bu satırları! Nasıl annelerimiz bizi hala cocuk olarak görüyosa, emin ol sen de Demir'i gözünde hicbir zaman büyütemiyceksin. o hep tombul patileriyle ve gamzeli dirsekleriyle sana garip gurip sesler cıkaran bir bal böcegi olarak kalacak aklında <3
    ve ben bunun hayalini kurdugumda bile salyalarıma engel olamıyorum! cabuk elinin altındaki o kaymaklı kurabiyeyi benim icin de yer misin bi miktar, durum çok acil yannız! <3333

    YanıtlaSil
  5. ne güzel yazıyosun yaa ağliciim ^*^

    YanıtlaSil
  6. En son bi buçuk yazından sonrasını okumamıştım ve şimdi peşpeşe okudum. Okur okumaz da içerde uyuyan irmiki uyandırıp koklayasım geldi yeminle! 2 gün arayla doğum yapmış olmamızın verdiği hissiyat mı yoksa tüm bebeler mi aynı şeyi düşündürür bilmiyorum ama yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum ve hatta bloguma köprü koyup okuyucularımı direk senin bloguna bağlamak istiyorum:) bu kadar aynı düşünürken "alın işte burda yazılmışı var" demek çok da ayıp olmaz sanırım:))

    YanıtlaSil
  7. Duygunlarını nasıl bukadar güzel anlatabiliyorsun.. Hayran kalıyorum sana halbuki aynı duyguları hepimiz yaşıyoruz ama bu şekilde kağıda dökmek ayrı bir beceri demekki. Bebeğinle seni severek takip ediyorum... Yayınlarını heycanla bekliyorum..escapist in düşüncelerine aynen katılıyorum..

    YanıtlaSil
  8. ne kadar güzel dile getirmişsin.çok duygulandımm

    YanıtlaSil